Çalınan Bir Şampiyonluğun Öyküsü

1969-70 Sezonu

Levent BAŞARKANOĞLU:

Balıkesirspor tarihinde öyle dönemler, öyle sezonlar vardır ki, kolay kolay unutulmaz. 1969-70 futbol sezonu da, Balıkesirspor için unutulmaz sezonlarda bir tanesiydi. Kuruluşunun 3.yılında, 1.lige çıkmak için yanıp tutuşan, Suat Mamat yönetiminde güçlü bir kadro oluşturan Balıkesirspor, Boluspor ile amansız bir şampiyonluk mücadelesine tutuşmuş, ligin son haftasının son dakikasına kadar süren amansız bir yarış vermişti. Ancak bu şampiyonluk yarışında, mücadele sadece saha içinde kalmadı, saha dışına da taştı ve alın teri parayla satın alınarak, Balıkesirspor'un kaderiyle oynanarak şampiyonluğu çalındı. Belki birçok genç Balıkesirspor taraftarları böyle bir sezondan, 1969-70 sezonunda yaşananlardan haberdar değil. Bu yazı dizisi, Bal-Kes taraftarına yaşadığı günleri unutmaması, ders çıkarması bakımından bir yarar sağlarsa ne mutlu bize.. Ne günlerden bugünlere geldiğimizin acı bir hatırlatması da aynı zamanda..

1969-70 sezonunda, son 4 haftaya girilirken, Balıkesirspor ve Boluspor 1 puan farkla zirve yarışını sürdürüyorlardı. Biz, tüm bir sezon yerine, son 4 haftada yaşananları gözler önüne sereceğiz. Sondan 4.haftada, şampiyonluk yarışında Boluspor ile Balıkesirspor Bolu'da karşılaşacak, şampiyonluk yolunda bu en önemli maç öncesi yaşananlardan başlayarak, sezon bitişine kadar neler yaşandığını anlatmaya çalışacağız.


5 MAYIS 1970 Salı
BOLUSPOR'DAN REKOR PRiM..

II.Milli ligde, Boluspor ile Balıkesirspor arasında oynanacak hayati maç, her iki şehrin dışında, neredeyse tüm Türkiye'nin ilgisini çeken ve sonucunun merakla beklendiği bir müsabaka haline gelmişti. Kazananın hemen hemen şampiyonluğu garantileyeceği bu maç için nefesler tutulmuş, geri sayım başlamıştı.

Herkes heyecanla maçı beklerken, Boluspor yönetimi, Balıkesirspor galibiyeti ve şampiyonluk için vereceği primi açıklamış, bu açıklama spor camiasında büyük bir şaşkınlık ve heyecan uyandırmıştı. Nasıl uyandırmasın ki, Bolulu yöneticilerin açıkladığı prim miktarı futbolcu başına 35,000 bin liraydı. Bu prim, o zaman için gerçekten çok büyük miktarlı bir primdi.. Aynı sezonda, 1.ligde şampiyonluğa giden Fenerbahçe yönetiminin açıkladığı şampiyonluk priminin 15,000 lira olduğunu göz önüne alırsak, Boluspor'lu yöneticilerin vermeyi vaadettikleri prim miktarının büyüklüğünü daha iyi anlayabiliriz..

Maç öncesi, Bolu şehrinin mülki erkanı da toplantı üzerine toplantı yapıyor, maç sırasında alınacak önlemleri planlıyorlardı. Güvenlik konusunda bir açıklama yapan Bolu Valisi Şükrü Senemoğlu, "Pazar günü yapılacak maçta en küçük bir olay çıkmaması için gerekli bütün tedbirler alınmıştır." derken, Bolu Emniyet Müdürü Emin Kurdoğlu'da gerekli zabıta tedbirleri için Ankara'dan 200 toplum polisi ile 150 jandarmanın takviye geleceğini açıkladı.

Balıkesirspor yönetimi, bu önemli maç için, futbolcularımızın konsantrasyonunu sağlayabilmek ve oluşabilecek olumsuz ortamın önüne geçebilmek amacıyla, Balıkesir dışında kamp yapılması kararına varmış ve bu kamp için de en uygun yer olarak Kızılcahamam belirlenmişti. Tüm takım ve yöneticilerimiz, maçtan 10 gün önce, 30 Nisan'da Balıkesir'den ayrılarak Kızılcahamam'da kampa girdi.. 

 Bu arada ufak bir noktaya da temas etmeden geçmemek gerekir. 1969-70 sezonunun son haftalarına doğru, Futbol Federasyonu'nun ilginç bir uygulaması olmuştu. Bu uygulamayla, II.Milli Lig'deki Kırmızı ve Beyaz Grup takımları birer hafta arayla maçlarını oynuyorlardı. Bir başka deyişle, bir hafta sonu Kırmızı Grup takımları maç yaparken Beyaz Grup takımları dinleniyor, takibeden hafta sonu Beyaz Grup takımları maçlarını oynarken Kırmızı Grup takımları dinleniyordu. Yani bir takım 14 günde bir lig maçı oynuyordu. Bu sebeple Balıkesirspor, Boluspor maçından önceki son lig maçında Hacettepe'yi 2-0 mağlup ettikten sonra, Boluspor maçına 14 gün olduğundan, 10 gün öncesinden kampa girebilme imkanı bulabilmişti.

Kampta çalışmalarını sürdüren Balkes'in 5 silahşörü: Kadir-Mahmut-Taner-Rıdvan-Haldun


Balıkesirspor kampında çalışmalar 5 gündür antrenör Suat Mamat nezaretinde günde çift idmanla sürüyordu. Kampta moraller son derece yüksek görünüyordu.


Antrenör Suat Mamat, kampta gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söylüyordu:

"Kader maçına 15 gündür tüm gücümüzle hazırlanıyoruz. Ben takımımı bu kadar azimli hiç görmemiştim. Çocuklara güveniyorum. Bolu'nun kendi sahasından oynaması hiçbir zaman avantaj değildir. Bu yıl sadece Kütahya maçında kötü oynadık. Takımım 2.ligin en kuvvetli ve en iyi futbolu oynayan onbiridir. Bolu'dan çekinmiyoruz. %100 galibiyete oynayacağız.."

Antrenörümüz Suat MAMAT

 


Balıkesirspor'da maç için cezalı futbolcu ve sakat bulunmuyordu. Ancak, pazar günün yapılan idmanda omzundan sakatlanan Necdet'in durumu endişe vericiydi. Necdet'in durumu ve maçta yer alıp alamayacağı bir-iki gün içerisinde kesinlik kazanacaktı. 


 



6 MAYIS 1970 Çarşamba
BOLU'DA BALIKESiRSPOR'A OTEL VERiLMiYOR...!
Balıkesirspor yönetimi, maçtan birgün önce Kızılcahamam kampını sona erdirip, maç öncesi son geceyi Bolu'da konaklayarak geçirmeyi planlamıştı. Bu plan dahilinde, Bolu'da kalınabilecek bir otel arayan Balıkesirspor Genel Kaptan'ı Kaya Avni Sağlıkçı, aradığı otellerin hepsinden aynı yanıtı alıyordu: "Doluyuz, size yer veremeyiz.." Bu durum karşısında şaşkınlığa düşen yöneticilerimiz, takımımızın Bolu'da 1 gün konaklayabilmesi için son çare olarak Bolu Valisi ile irtibata geçerek, Vali'den otel konusunda yardımcı olmasını talep etmişlerdi.

Olay karşısında sinirlenen antrenör Suat Mamat yaptığı açıklamada; "Vali Bey'e müracaat ettik. Bizi Bolu'ya sokmalarında yardımcı olmasını rica ettik. Bolu'da otellerde kalmamız mümkün değil. Bolu taraftarları bizi almamaları için otellere tazyik ediyorlar. Bolu'da bize otel vermiyorlar, bütün oteller dolu olduğunu bildiriyor. Bu kasıtlıdır.." demişti.

Olayın içyüzünde ise, Boluluların, otel sahiplerine ve personeline yaptığı, "Eğer Balıkesirspor'a yer verirseniz otelinizi başınıza yıkarız, Bolu'da barınamazsınız" tehditleri vardı. Bu tehditler öyle yetkili ağızlardan ve öylesine sık tekrarlanıyordu ki, tehditler karşısında çaresiz kalan oteller, boş yerleri olmasına rağmen, Balıkesirspor'dan bir talep gelince hep aynı standart cevabı veriyorlardı
Bu durum karşısında bir açıklama yapan Bolu Bölge Müdürü Saip Garipoğlu; "Vali Bey tertiplediği toplantıda maçın centilmence geçmesi için her türlü tedbirin alınmasını, Balıkesir'e kolaylık gösterilmesini istedi. Kendilerini Çizmecioğlu, Abant ve Menekşe otelleri beklemektedir." cevabını vermişti.
Kaya Avni Sağlıkçı da, şu anda bütün otellerden "Doluyuz" cevabını aldıklarını tekrarlamıştı..



Boluspor-Balıkesirspor maçından önce, gerginlik tırmanırken, Boluspor antrenörü Günaydın Özyurt'da demeç savaşına katılmış, takımının kampından yaptığı açıklamada; "Bizim için çeşitli dedikodular çıkardılar. Sivas'tan tutun da, Feriköy'e kadar. Böyle suçlama olmaz, Boluspor bu mevkiye alnının teri, bileğinin hakkı ve şerefiyle geldi. Şampiyonluğu da şerefiyle kazanacaktır" demişti.


Suat Mamat ise, Bolulu taraftarların baskısı ile otelin iptal edilmesi karşısında, "Dünyanın hiçbir yerinde böyle şehircilik yoktur" diyerek, yaşanan olaylar karşısında belki de en doğru yorumu yapıyordu..
Boluspor kampı'nda da hazırlıklar olanca hızıyla sürüyordu. Kampta 21 futbolcu, antrenörleri Günaydın Özyurt tarafından dev maça hazırlanıyorlardı. Boluspor antrenörü Günaydın Özyurt, 15 günlük ara olması sebebiyle özel bir program hazırlamıştı. Gündüzleri antrenman arasında ve akşamları dinlenme zamanlarında ilginç aktivite ve oyunlarla futbolcularının kafalarını boşaltmalarını ve maç stresini atmalarını sağlamaya çalışıyordu. İşte bu gaye ile, Boluspor kampında balo, pişpirik partileri, dans yarışması, kıyafet balosu gibi şeyler yapılıyordu. İlgi çeken oyunlar arasında, birkaç futbolcunun kadın kılığına girerek diğer arkadaşlarını eğlendirmesi de vardı. Bu aktivitelerde en çok ilgi çeken futbolcular, Boluspor'un yabancı oyuncuları Mendoza ve Kuzman'dı. Bu futbolcular her türlü aktivitede ön plana çıkarak, arkadaşlarını eğlendiriyorlardı.. 




7 MAYIS 1970 Perşembe
BOLU KAMPI'NDA SiLAHLI MUHAFIZLAR..!
Balıkesirspor Kızılcahamam'da maç hazırlıklarını sürdürürken, Boluspor takımı da, kente 40 km. mesafedeki Aladağ'da 10 gündür kamp yapıyordu. Aladağ, 1500 metre yüksekte tam bir oksijen deposuydu. Ancak Boluspor'lu taraftarlar, maça hazırlanan futbolcularını dış etkilerden korumak işini o kadar abartmışlardı ki, kampta komik şeyler de oluyordu. Kendilerini Boluspor'un fanatik taraftar grubu Yarenler olarak belleyen silahlı adamlar, Boluspor kampını ve kamp yolunu kontrol altına almışlar, gelen geçen herkese kimlik soruyorlar, Balıkesirli olduklarından şüphelendikleri veya gözlerinin tutmadığı kişileri de çevreye yaklaştırmıyorlardı.
Durumu bu kadar abartan Bolu taraftarları, sergiledikleri bu tablo ile tüm Türkiye'yi kendilerine güldürmüşlerdi.. 



Bolu'da maç hazırlıkları öyle bir boyuta girmişti ki, şehir kuruluşundan itibaren hiçbir zaman böyle bir işbirliği içine girmemişti. Taraftarlar şehrin her yerini flama ve bayraklarla donatırken, terziler artık döviz ve pankart dikmekten başka iş yapamaz hale gelmişlerdi.

Asılan dövizlerden bir kısmı şu şekildeydi:
Bu krampon sesleri nerden geliyor?
Belli ki Boluspor 1.lige gidiyor..

Altında Yarenler imzası taşıyan ve meydan okurcasına yazılmış bir başkası:
Biriz, hepberaberiz
Ortadadır hünerimiz
Ligdeki kulüplerin
Ümitlerini keseriz

Ayrıca Bolulular Köroğlu'nun ünlü yiğitnamesini değiştirip:
Hey heey, yine de hey hey
Bizden selam olsun Balkeslilere
Çıkıp şu sahaya oynamalıdır
Vuran ayaklardan şimşek şutlardan
Kaleler inleyip sarsılmalıdır
şekline dönüştürmüşler ve pankart haline getirmişlerdi.
Balıkesirspor yönetimi ise prim miktarını 10,000 lira olarak belirlemişti. Bu arada Balıkesirspor taraftarı da boş durmuyordu. Bal-Kes'li taraftarların kendi aralarında topladıkları para 100,000 liraya ulaşırken, Avrupa'da bulunan Balıkesirli işciler de klübümüze telgraf göndermişler ve galip gelindiği takdirde Balıkesir sahasına bedava çim döşeyeceklerini bildirmişlerdi.

Balıkesirspor kampında da yöneticiler futbolcuları hiç yanlız bırakmıyor, futbolcularımıza moral olacak her türlü girişimde bulunuyordu. Kampta moraller hep çok yüksekti..


Kaleci Necdet

Bu arada kalecimiz Necdet'in durumu da kesinlik kazanmış, omuz kemiği çıktığı anlaşılan Necdet'in maçta oynayamayacağı anlaşılmıştı. Bu durumda Boluspor karşısında, kalemizi yedek kalecimiz Ercan koruyacaktı. 


Ercan



8 MAYIS 1970 Cuma

BiLETLER ÇIKTIĞI GiBi TÜKENDi..

Maça 2 gün kala, Balıkesirspor antrenmanları keserek istirahate çekildi. Genel Sekreter Rıdvan Özak verdiği basın demecinde, "Futbolcularımız barut fıçısı gibi, her biri infilak etmek için yarını bekliyorlar. Çok arzulular. Ben Balkes kurulduğundan beri futbolcularımızı bu kadar arzulu ve hırslı görmedim. Beraberliği düşünmüyoruz bile, moralimiz çok yüksek. Mücahit ve Süleyman 2 gündür antrenmana çıktılar. Durumları gayet iyi. Bizi sadece kalecimiz Necdet'in durumu üzmektedir.." derken, kalecimiz Necdet'in, oynayamayacak olmanın üzüntüsüyle, son antrenman esnasında
arkadaşlarını büyük bir hüzünle izlediği sırada çekilen bu fotoğrafı, maç öncesi basına yansıyan unutulmaz karelerden biri olarak belleklere yerleşiyordu..

Öte yandan, Bolu Valisi emir verdiği halde, Balıkesirspor'un kalmak istediği Emniyet Motel gene Balıkesirspor'a red cevabını verdi. Üzüntülerinin şimdilik sadece bu olay olduğunu söyleyen Rıdvan Özak, "Biz Vali emir verdiği halde, kalmak istediğimiz bir otel bize nasıl tahsis edilmiyor anlayamadık. Biz de bu durumda mecburen başka bir otelde kalarak maça çıkacağız." demişti..
Emniyet Moteli'ndeki yerimiz Bolulu taraftarların baskısıyla iptal edilmişti ve Rıdvan Özak'ın bu açıklamaları yapmasından sonra, Balıkesirspor ancak akşam saatlerinde, Bolu yakınlarında bir otel bulabildi. Yönetimimiz, Bolusporluların öğrenip herhangi bir olumsuz duruma sebebiyet vermemeleri için, bu otelin ismini futbolculardan dahi saklamışlardı. Balıkesirspor kafilesi Cumartesi günü Kızılcahamam'dan ayrılarak, Bolu yakınlarında bulunan otele hareket edecekti.

Boluspor-Balıkesirspor maçına ilgi çok çok fazla olunca, satışa çıkarılan biletler de, çıkar çıkmaz inanılmaz bir hızda ve kısa sürede tükendi. Kapalı tribün 25, açık tribün biletleri de 15 liradan satıldı ve hemen kapışıldı. Bu arada maçın saati de federasyon tarafından belirlenmiş ve 15:15 olarak ilan edilmişti.

1.Lig özlemiyle yanıp tutuşan Bal-Kes taraftarları da, şampiyonluk yolundaki en önemli maç için takımlarını yanlız bırakmak istemiyorlardı. Bilet bulabilme sorununa ve Boluspor tarafından, Balıkesirspor'lu taraftalara sadece 300 kişilik yer ayrılmasına rağmen, 5,000'e yakın Bal-Kes'li, maç için Bolu'ya gitmek istiyordu. Balıkesir'deki taraftarlarımız, 9 Mayıs akşamı otobüsler ve özel araçlarla oluşturdukları bir konvoyla yola çıkacaklar ve maç sabahı Bolu'da olacaklardı.. Artık heyecan son haddeye doğru tırmanıyordu.
Genel Sekreter Rıdvan Özak, "Bu yıl böylesine kritik bir maç oynanmadı. Zira bu maçta yenen takım şampiyonluğunu ilan edebilecektir. Bu maç için 10,000'er lira prim vereceğiz. Bu miktar toplam olarak 160,000 liradır. Çocuklar maçı kazansınlar, primin yarısı karşılaşmadan sonra derhal kendilerine ödenecektir." diyerek maçın önemine bir kez daha işaret ediyordu. 

Boluspor'un Aladağ'daki Kampı'nda da heyecan son haddelerindeydi. Futbolcuları beklemekten sinir basmış, "Öf be gelse de bitse şu iş" diyerek içinde bulundukları durumu belirtiyorlardı.


Boluspor, taraftarlardan ve hatta gazetecilerden gizlenen son taktik antrenmanını bugün yapmıştı. Hem de Balıkesirspor ile. Evet, antrenör Günaydın Özyurt, maça çıkaracağı muhtemel tertibinin karşısında yer alan ikinci takımın futbolcularına, "Sen Kamil'sin, sen Mahmut'sun, sen Kadir'sin, sen İhsan'sın" dedi ve hayali bir Balıkesirspor kurdu. Birbuçuk saat süren bu taktik çalışması sırasında, antrenörün bilhassa Soner ve Mendoza'nın üzerinde durması dikkati çekmişti. Antrenörün maç tertibini yarın kesinleştirip, maç günü açıklaması bekleniyordu.

Boluspor-Balıkesirspor maçı, her iki takımın başındaki teknik adamların geçmişiyle ilgili olarak da dikkat çekiyordu. Suat Mamat ve Günaydın Özyurt, antrenörlük yaşamları öncesinde Galatasaray formasını giymiş iki eski futbolcuydu. Ve aynı takım formasını giyen bu eski futbolcular, şimdi antrenör olarak birbirlerine karşı bir sınav vereceklerdi. Balıkesir'de oynanan ilk randevuyu Suat Mamat'ın yönetimindeki Balıkesirspor 1-0 kazanmıştı.
Günaydın Özyurt, daha çok teorik ve bilimsel yönleri kuvvetli bir futbol adamı olarak tanınırken, Suat Mamat ise teknik ve beceri yönleri üstün bir futbol adamı profili çiziyordu.

Maç öncesi Bolusporluların çirkin ithamlarından bir tanesine daha tanık oluyorduk. Alınan bilgilere göre Boluspor yönetimi Futbol Federasyonu'na başvurmuş, Balıkesirsporluların doping yapmasından korktuklarını, bu yüzden rakipleri için maç sabahı doping kontrolü yapılmasını talep etmişlerdi. Bu talep takımımızı hem üzmüş, hem de sinirlendirmişti 



9 MAYIS 1970 Cumartesi
HOŞ GELDiN FEDERASYON BAŞKANI SUAT MAMAT...!
Maçtan 1 gün önce yaşanan bir olay, Bolu'da sinirlerin iyice gerilmesine sebep olmuştu. Bu olay sonrasında Bolu girişinde ve sokaklarda asılan pankartlarda, özellikle şu ifadeler dikkat çekiyordu;
"Hoş geldin Federasyon Başkanı Suat Mamat"
"Sporu siyasete alet etmeyin"
"Balıkesir'den yönetilen spor bakanlığı istemiyoruz"


Olayın aslı şu şekildeydi: Suat Mamat'ın, bir süre önce "Maçı yabancı hakemler idare edecek" şeklindeki demecinden sonra, zamanın MHK Komitesi Asbaşkanı Halim Çorbalı bu açıklamayı tekzip etmiş ve maçın Türk hakemlerle yönetilebileceğini söylemişti. Ancak Başbakan Süleyman Demirel'in, maçın önemi ve her iki tarafın rızasının olacağını düşünerek İzmir'den verdiği bir direktifle, maçın yabancı hakemlerle oynatılması kararına varılması, Boluluları galeyana getirmiş, buna istinaden Bolulular olayı protesto etmek amacıyla şehre pankartlar asmış ve idareciler ve parti başkanlarından oluşan bir heyeti derhal Ankara'ya göndererek karşı taarruza geçmişlerdi.
Bolu Valisi'nin ise, bu olay karşısında tedirgin olduğu ve İçişleri Bakanlığı Müsteşarı'na telefon ederek, maçın yabancı hakemler tarafından yönetilmesi halinde hiçbir sorumluluk kabul etmeyeceğini söylediği iddia ediliyordu.
Bunun yanında Vali, yayınladığı bir bildiride maça geleceklerin arama ve taramadan geçirileceğini, içkililerin stada alınmayacağını ilan etti.

Balıkesirspor, cumartesi saat 15:00'de Kızılcahamam Kampı'na kilit vurarak Düzce'ye hareket etti. Kafilemiz Kızılcahamam'dan ayrıldıktan sonra Gerede'de bir mola verdi ve bu arada Bolu valiliğinin direktifi ile jandarma refakatinde Düzce'ye hareket etti. Geceyi Düzce'de geçirecek olan kafilemiz maç sabahı Bolu'ya geçecekti..

Suat Mamat maçtan 1 gün önce yaptığı açıklamada yalnız kendi gücümüzle değil, bazı faktörlerle de maçı mutlaka kazanacağımızı söyleyerek bu faktörleri şöyle sıralıyordu; "Onlar son derece sinirli. Maç kendi sahalarında, üstelik bizden 1 puan fazlaları var. Bunlar aslında bizim için avantajdır. Görüyorsunuz gayet sakiniz ve hücum oynayarak maçı kazanacağız. 



Maçtan 1 gün önce Bolu'da otel ve pansiyonlarda yer kalmamıştı. Maça ilgi gösterenler sadece Bolulular değildi. Çevre il ve ilçelerden de, özellikle Sakarya'dan Boluspor'a büyük bir destek vardı. Bu iki komşu ilden Sakarya halkı, 1.lig maçlarını takip edebilmek adına, kendisine yakın olan Bolu'nun 1.lige çıkmasını arzu ediyor ve destekliyordu. Hatta o hafta sonu, kendi sahasında maçı olan takımları Sakaryaspor'un maçını izlemek yerine, büyük bir Sakaryalı taraftar grubu maçı takip etmek ve Boluspor'a destek vermek için Bolu'ya gelmişti. Sakarya'da ise Boluspor-Balıkesirspor maç biletleri karaborsada 30 liraya satılıyor ve kapışılıyordu..

Balıkesir milletvekili ve senatörlerinden bir grupta, maç sabahı Ankara'dan Bolu'ya hareket etmek için hazırlık yapmışlardı.

Boluspor teknik direktörü Özyurt, "Bundan sonra sahada futbolcularımızın ayakları konuşacak" derken, Bal-Kes'li taraftarlarda Bolu'ya akmaya hazırlanıyorlardı..
Artık heyecan son noktasındaydı..





10 MAYIS 1970 Pazar
VE MAÇ BAŞLIYOR...!
Ve günlerdir beklenen maç günü gelip çatmıştı. Nüfüsü o zamanlar 21,000 olan Bolu, terkedilmiş bir şehir görünümündeydi. O gün Bolu'nun pazarının kurulma günü olmasına rağmen, sokaklarda, caddelerde insan görmek zordu. Bolulular sabah 7'den itibaren stadı doldurmaya başlamışlardı. Stad, daha öğle saatlerine yaklaşılmadan tıklım tıklım dolmuştu.


Maça girenlerin üzeri aranıyordu. Bunun dışında ağızlar içkili mi diye koklandı. İçkili olanlar ve üzerinde silah bulunanlar maç sokulmuyor, karakola gönderiliyordu. Polis bu aramalarda birçok silah, bıçak, şişe ele geçirdi.


Öğle saatlerine doğru Bal-Kes taraftarları da stad önlerine geldi.
Ancak Balıkesirspor taraftarına ayrılan biletle, maça gelen Bal-Kes taraftarı arasında büyük fark vardı. Birkaç gün öncesinden 15 liraya satışa çıkan ve hemen tükenen maç biletleri, karaborsacı Boluspor taraftarları tarafından, maç sabahı 30'ar liradan Balıkesir'den gelen otobüsler dolusu kafilelere devredilmeye başlandı...


Maçı yönetecek olan yabancı hakem Roland Marandez'de, Bolu'ya maç günü ve geniş güvenlik önlemleri altında geldi. Roland Marandez'in öğle yemeğinde 2 şişe bira içmesi dikkat çekmişti. Nitekim, maçta da gözleri çakmak çakmaktı ve sürekli gülecekti..

Maça bürokrat, bakan ve milletvekillerinin ilgili çok yoğundu. Bolu ve Balıkesir milletvekilleri tam kadro şeref tribünlerinde yerlerini alırken, Sağlık Bakanı Vedat Ali Özkan, Enerji Bakanı Sabit Osman Avcı, Bayındırlık Bakanı Turgut Gülez, Futbol Federasyonu Genel Sekreteri İsmail Hakkı Güngör, Necdet Çobanlı ve federasyon erkanı da maçı izlemek için Bolu Şehir Stadı'ndaydı.

Ve maç saati gelip çattığında, önce Boluspor, hemen arkasından bembeyaz formasıyla Balıkesirspor sahaya çıktı. 7,000 kapasiteli Bolu Şehir Stadı'da, kapasite aşılmış, 10,000 kişi stadı hınca hınç doldurmuştu. Bunun yanında 300 kişilik yer ayrılan Bal-Kes taraftarı da, 500 kişilik yere 800'den fazla kişi girmiş, yer problemi sebebiyle Bolulu taraftarların olduğu bölüme giren çok sayıda Balıkesirliler de olmuştu.

Günlerdir bu maç için hazırlanan iki taraf futbolcuları maç için hazırlanırken, oldukça önemli bir husus herkesin dikkatini çekmişti. Sahada sapsarı yüzlerle, sanki kaskatı kesilmiş Balıkesirspor'lu futbolcular vardı. Bunun sebebi, maçtan sonra yapılan açıklamalarla anlaşılacaktı..

Maçın hakem ve takım kadroları şu şekildeydi;
Hakemler: Roland Marandez, Macit Sarıdana, Cevdet Güvenli

Boluspor: Mehmet, Bilgin, Eyüp, Vadi, Lütfü, Refik, Mendoza, Soner, Cengiz, Rıdvan, Çetin

Balıkesirspor: Ercan, Mücahit, Fuat, Kamil, Süleyman, Niyazi, Kadir, Mahmut, Taner, Rıdvan, Haldun

 

Balıkesirspor 11'i Boluspor maçından önce toplu halde..


İsviçreli hakem Marandez'in, saat 15:15'deki ilk düdüğüyle birlikte maç başladı. Boluspor maça öyle hızlı girdi ki, Balıkesirspor daha topla doğru dürüst buluşamadan kalemizde gol tehlikesi atlattık. 30.saniyede Mendoza sağdan ceza sahamıza girdi, pasını sağiçe kayan Rıdvan'a çıkardı. Topla buluşan Rıdvan'ın bekletmeden sert vuruşunu, kalecimiz Ercan şahane bir uzanışla yumrukladı.

3.dakikada Soner'in aşırtma pasına bomboş koşan Mendoza, ceza sahamızda kalecimiz Ercan'ı da üstüne çekti. Tam vuracakken Ercan sakatlanma pahasına Mendoza'nın ayaklarına yattı ve mutlak bir golü önledi. Ancak Ercan başından aldığı darbeyle bir süre yerde tedavi gördü.

7.dakikada yine Boluspor atağında Mendoza'nın ortasını kalecimiz Ercan elinden kaçırdı, tekrar uzandı ama gene topu tutamayınca, top bomboş pozisyonda Rıdvan'ın önünde kaldı. Rıdvan bomboş kaleye topu gönderemeyince Boluspor'u mutlak golden etti..
Hemen arkasından, bir dakika sonra gelişen Boluspor atağında, Çetin kale sahası içinde boş kaldı, bomba misali çektiği sert şutunda herkes gol diye ayağa kalkarken, kalecimiz Ercan öyle bir refleksle, şimşek gibi topa yumruğunu uzatıyor ve kornere atıyordu ki, inanılacak gibi değildi..

12.dakikada Mendoza ortaladı, Çetin'in ceza sahamız içindeki kafa vuruşu defansımıza çarparak kornere gitti..

Boluspor maça çok hızlı girmişti ve ilk 12 dakikada yakaladıkları 4 net gol fırsatı da bunu gösteriyordu. Balıkesirspor ise tam bir intihar taktiğiyle oynuyordu. Suat Mamat sahaya liberosuz bir defans taktği sürmüştü ama Mendoza gibi Fuat'ı her pozisyonda geçen, Cengiz ve Çetin gibi teke tek markajda Süleyman ve Mücahit'i sürekli kontrpiyeye düşüren Boluspor karşısında liberosuz oynamak, galibiyeti mucize haline getiriyordu. Suat Mamat'da çekinmeden bu taktiği devam ettiriyordu. Belki de kaleci dahil, biraz zayıf gördüğü defansımızla oyunu ileride kurmak istemişti. Oyuna da sanki rakibimizden korkmaz, umursamaz bir dizilişle çıkmıştık. Adam markajı yerine saha markajı yapmamız, Bolu forvetinin ekmeğine yağ sürüyor ve onlara sık sık kalecimizle karşı karşıya kalma fırsatı yaratıyordu. Suat Mamat, sağhaf Kamil'i de oyun kurucu ve atak hat olarak görevlendirmişti.
Boluspor ise defansta adam adama markaj yapıyor, defansı sürekli 4 kişi tutuyordu. Santrhaf Lütfü sürekli ileri çıkıyor, Bal-Kes bu oyuncunun ileri çıkışlarına tedbir almıyordu. Balıkesirspor'un liberosuz defans oyun planı oynaması, Boluspor'a Bal-Kes karşısında kolay aşılır bir defans sunuyordu..

İlk 15 dakika yoğun Boluspor baskısıyla geçildikten sonra, oyun dengelendi. Balıkesirspor az da olsa rakip kalede görünmeye ve ataklar geliştirmeye başladı.
İşte bunlardan birinde, 29.dakikada Rıdvan topu soldan Boluspor ceza sahasına getirdi ve ortaladı. Bolulu Mehmet topu tutmaya çalışırken Mahmut nizami bir şarjla topu yere düşürdü, sonra da yatarak vuruşunda, top Boluspor kalecisi Mehmet'in uzanmasına rağmen sağından filelerle buluştu.. Boluspor 0 - Balıkesirspor 1 


Bolu Şehir Stadı, Bal-Kes taraftarlarının gol sevinci dışında bir anda sessizliğe gömüldü. Bu gol Boluluları şaşırtmıştı. Boluspor forvetlerinin inanılmaz goller kaçırmalarına rağmen, Bal-Kes'in ilk tehlikeli atağında golü bulması karşısında herkes şaşkındı. Ancak Boluspor'un bu şaşkınlığı üzerinden atması vakit almayacaktı. Golden hemen sonra tekrar yüklendiler...

Golden 2 dakika sonra, Boluspor'un kazandığı köşe vuruşunda topun başına Mendoza geldi. Mendoza'nın ceza sahamıza ortasına, gerilerden sık sık ileri çıkan Boluspor santrhafı Lütfü, defansın da hatası sayesinde, güzel bir biçimde yükselerek kafayı vurdu, top önce sol doksana gitti, sonra da oraya çarpıp ters dönerek ağlarla buluştu... Boluspor 1 - Balıkesirspor 1 


Beraberlik golünü kısa sürede bulan Boluspor, galibiyet golünü de bir an önce atmak için baskılı oyununu devam ettirdi. Ancak Balıkesirspor defansı, devre bitene kadar rakip forvete önemli bir gol pozisyonu vermedi. Böylelikle maçın ilk yarısı 1-1'lik skorla sona erdi..

Suat Mamat, ilk yarıda dalga dalga gelen ve defansımızca durdurulamayan Boluspor ataklarına karşın, ikinci yarıda İhsan'ı oyuna aldı ve Rıdvan'ı oyundan çıkardı. Ayrıca ilk yarıda bir pozisyon sırasında başına bir darbe alan kalecimiz Ercan maça devam edemeyeceğini söyleyince, onu da 3.kalecimiz Sefer ile değiştirdi. Özellikle Rıdvan-İhsan değişikliği, 2.yarıda tamamen defansa çekileceğimiz izlenimini vermişti...


55.dakikada Boluspor atağında Rıdvan'ın ceza sahası öncizgisinden sert şutu direkten döndü, dönen topu defansımız uzaklaştırdı.
57.dakikada bu kez Boluspor'lu Çetin seri hareketlerle ceza sahasına girdi, Fuat'ın müdahalesiyle yere düştü. Hakem Marandez müdahalenin topa olduğu gerekçesiyle oyunu devam ettirdi.
60.dakikada Boluspor sağ açığı Mendoza'nın kafa şutu auta gitti.


69.dakikada oyunun durduğu bir sırada Boluspor'lu Rıdvan İhsan'ı itti ve sonra da vurdu. Bu olayı gören Mücahit'de Rıdvan'ın üzerine giderek bir yumrukta Bolulu Rıdvan'ı yere serdi. Boluspor'lu Soner'de bu durum karşısında Mücahit'e tekme atınca ortalık bir anda karıştı. İhsan kramponunu çıkartarak hışımla Soner ve Rıdvan'ın üzerine giderken araya diğer futbolcular girdi. Olaylar büyürken, saha kenarında da iki taraf yöneticiler birbirine girdi. Toplum polisinin olaylara müdahalesiyle hadise güçlükle önlendi. Bu hadise sonrasında, o dönem kırmızı kart uygulaması olmadığından, kavgaya karışan futbolcular oyuna devam ettiler..

Olaylar yatıştıktan sonra, maça devam edildi. Bal-Kes ikinci yarıda taktik değiştirmiş, İhsan'ın oyuna girmesiyle 5-4-1 liberolu sisteme dönmüş ve tamamen defansa çekilmiştik. Liberolu oyun defansımızdaki gedikleri kapatmıştı ancak bu sefer de kontratağı iyi organize edemediğimiz için oyun sıkışmış, sert ve mücadeleci kişiliğiyle bilinen İhsan'ın oyuna girmesiyle de oyunun sertlik ve tekme yüzdesi artmıştı.


Boluspor ise ikinci yarıda santrhaf Lütfü'yü ileri çıkarmamakla, geriden gol koklayan bu oyuncusunu pasif bir tutuma itmişti..
Balıkesirspor'un bu maçtaki umut bağladığı isimlerinden birisi olan Niyazi de, Boluspor'un "Japon" lakaplı futbolcusu Rıdvan'ın markajında silinince, orta sahada maç boyunca bir türlü üstünlük kuramadık.

71.dakikada Rıdvan'ın bir şutu daha direkte patlayınca Balıkesirspor için bir pozisyon daha gol olmadan savuşturulmuş oldu.
74.dakikada bu kez Balıkesirspor yüklendi. Kadir ceza sahası içinde kendisine gelen pasa vurmakta gecikince mutlak bir gol kaçtı.
77.dakikada gene Rıdvan'ın yarattığı bir Boluspor tehlikesinde defansımız fırsat vermedi.
Bu dakikadan sonra her iki takımda temkinli bir oyunla son dakikaları geçirdi ve günlerdir Türkiye kamuoyunu meşgul eden bu önemli maç, hakem Roland Marandez'in son düdüğüyle birlikte sonuçlandı;

Boluspor 1 - Balıkesirspor 1 



10 MAYIS 1970 Pazar
MAÇ BiTTi, KIYAMET KOPTU...!
Sonucu merakla beklenen Boluspor-Balıkesirspor maçının bitiş düdüğünün çalmasıyla birlikte Bolu Şehir Stadı'nın tribünlerinde olaylar patlak verdi...

Bu maçtan mutlak galibiyet bekleyen ve tüm hazırlıklarını bu yönde yapan Boluspor taraftarı ve camiası, maçın berabere bitmesiyle birlikte çılgına döndü ve başta hakem ve Bal-Kes'li futbolcular olmak üzere saha içindekilere yabancı maddeler yağdırmaya başladılar. Olayların başlamasıyla birlikte Balıkesirspor'lu futbolcular koşarak soyunma odasına kaçarken, Suat Mamat ve teknik heyetle birlikte yedek futbolcularımız da, saha kenarındaki klübelerinden çıkamamışlardı.


Olayların çıkmasındaki sebeplerden bir tanesi de maçın yabancı hakemle yönetilmesiydi. Maçın Türk hakemle yönetilmesi gerektiğini ve Futbol Federasyonu'nun yabancı hakemi, Balıkesirspor'un baskısıyla atadığını düşünen Bolusporlular bu kararı protesto ediyorlardı. Kapalı tribünde oturan Boluspor'lu yöneticiler ve bir kısım taraftar da, şeref tribününde oturan Bakan ve Vali'yi yuhalayarak, nereden buldukları belli olmayan marulları ve minderleri şeref tribününe doğru atıyorlardı.


 Olaylar büyüyerek devam ederken, Bolu Valisi mahsur kaldığı stad odasında, olayların yatıştırılması için gereken tedbirlerin alındığını Ankara'ya bildirdiği sırada, maçtan çıkan Boluspor'lu taraftarlar dışarıda toplum polisi ile çatışmaya başlamış, bu çatışmada 3 toplum polisi, 1 jandarma ve 3 Bolu'lu taraftar yaralanmıştı. Bolu Valisi daha sonra Ankara'dan kendisini arayan İçişleri Bakanı Haldun Menteşoğlu'na; "Maç 1-1 berabere sonuçlandı. Öğretmen Okulu öğrencileri ile birkaç küçük çocuk emniyet kuvvetlerine karşı çıktı ve stad binasına taş attılar. Fakat hemen tedbirler alındı sayın bakanım." dedi. Ama Vali bu açıklamaları yaparken, dışarıda binlerce taraftar toplum polisi ve jandarmayla çatışıyor, taş yağdırıyordu. Bu durum karşısında toplum polisi de cop kullanıyor, göz yaşartıcı bomba atmak zorunda kalıyordu..



 

Stad dışındaki olaylar o derece büyümüştü ki, toplum polisi ve jandarma dahi Boluspor taraftarını engelleyemiyor, atılan taşlardan korunmak için duvar diplerinden çıkamıyorlardı. Yaklaşık 30 dakika devam eden bu olaylardan sonra, toplum polisi ve jandarma yavaş yavaş stad çevresine ancak hakim olabilmişti. Olayların önlemede en büyük güç, polislerin attıkları gaz bombaları olmuştu..


Bu arada stad dışındaki olaylar yatışmış gibi görünse de, hakemin arka kapıdan kaçırıldığından haberi olmayan Bolu'lu taraftarlar stad çevresinde beklemeye devam ediyorlardı. Maç bittikten yaklaşık 1 saat sonra Balıkesirspor kafilesi de staddan çıkmaya hazırlanıyordu. Stadın önünde toplum polisinin aldığı onca tedbire rağmen dağılmayan ve beklemeye devam eden Boluspor'lu öfkeli taraftarlar, takımımız staddan çıktığı anda futbolcularımıza hücum ettiler ve büyük bir kavga meydana geldi. Polisin hemen müdahalesine rağmen, kavga sırasında Mahmut ve Süleyman
hırpalandı. O sırada, olay yerine yakın bulunan Boluspor antrenörü Günaydın Özyurt ise hemen koşarak kavganın olduğu yere gelmiş ve Balıkesirspor'lu futbolcularımızı korumak için kendini kızgın Bolu'lu taraftarlara karşı siper ederek, "Arkadaşlar, şehirler birbirine düşman olsun diye spor yapmıyoruz. Bolu'ya leke getiriyorsunuz. Allah aşkına dağılın!" diye bağırmış ve Bolusporlu taraftarların dağılmasında büyük rol oynamıştı. Balıkesirspor Klübü de, daha sonra Günaydın Özyurt'a bu hareketleri karşısında teşekkür etmişti. Olayların önlenmesi ve futbolcularımızın daha fazla zarar görmemesi yolunda, Boluspor Antrenörü Günaydın Özyurt gerçekten de kafilemizi korumuş kollamış, kafilemizin yanından ayrılmamış ve kafilemiz otobüslerle şehirden çıkıncaya kadar da bize yardımcı olmuştu..

Jandarma, maçın yabancı hakemi Roland Marandez'i Bolusporlu taraftarların gazabından kurtarmak için maç bitiminde hemen çembere alarak, çok büyük bir hızla soyunma odasına kaçırmıştı. Ama dışarıda büyük bir öfkeyle bekleyen kalabalık karşısında hakemi statdan çıkarmak hiç de kolay olmayacaktı. Hakemi statdan çıkarabilmek için bir yol arayan jandarma, sonunda Marandez'i stadın hemen hemen hiç kullanılmayan arka kapısından, kapıdaki paslanmış büyük bir kilidi kırarak ve eski bir arabaya bindirerek kaçırdı ve hemen şehir dışına çıkardı, oradan da İstanbul yönüne doğru gönderdi.
Saha dışında olaylar karanlık basana kadar devam ederken, saha içerisinde de Balıkesir'den gelen Bal-Kes'li taraftartarlar mahsur kalmışlardı. Maçın bitimiyle birlikte stad dışından ve Boluspor tribünlerinden üzerlerine taş yağan taraftarımız, önce şaşırmış, daha sonra tribünlerin altına girerek atılan taşlardan korunmaya çalışmışlardı. Bir müddet sonra da, jandarma taraftarlarımızı sahanın ortasına alarak, atılan taşlardan korumaya çalışmıştı.
Saha içerisinde bekletilen taraftarımızından bir kısmı, sinirini kale ağlarını yırtarak ve su borularını sökerek çıkarmaya çalışmıştı. Artık karanlık çöktükten sonra, stad içindeki taraftarımız, jandarma ve toplum polisi korumasında kolorduya götürülmüş ve burada bir süre daha bekletildikten sonra otobüslerine bindirilerek Balıkesir'e doğru yola çıkarılmıştı. Bu arada kolorduya yürürken çevrede bulunan evlerden taraftarımızın sürekli taciz edilmiş, Bolu'lu bayanlar da dahil olmak üzere kötü söz ve hakeretlere maruz kalmışlardı. Taraftarımız bu olayların şokundayken, gelen otobüsleri gördüklerinde bir şok daha yaşamışlardı.

Balıkesir'den taraftarılarımızı getiren otobüs ve minübüslerin birçoğunun camı, Bolusporlu taraftarlarca kırılmıştı ve yüzlerce taraftarımız, camları kırık otobüslerle, Balıkesir'e kadar yolculuk yapmak zorunda kalıyorlardı..
Maç sonunda klübesinden çıkamayan antrenörümüz Suat Mamat ve teknik heyet, stad boşaltılana kadar Boluspor taraftarının tacizine uğramıştı. Stadın boşaltılmasını klübede bekleyen Suat Mamat, Hürriyet Gazetesi muhabirine verdiği demeçte; "Bu iş böyle yürümez. Artık 2.lig kaldırılsın, bütün şehirler birbirine düşman oldu." demiş ve binlerce kişiden, maç sırasında ve maç sonunda küfür yediğine de dikkat çekerek, "Üzülüyorum" şeklinde konuşmuştu.
Suat Mamat stadın dışına çıkarıldıktan sonra kafilemizle aynı otobüse binmemiş, İstanbul yoluna çıkarak orada durdurduğu bir otobüsle İstanbul'a gitmişti.

Saat geceyarısına doğru ilerlerken, taraftarlarımızın ve Balıkesirspor kafilesinin Bolu şehrini terk etmesinden sonra toplam 6 kişinin yaralandığı, polis ve jandarmanın acz içinde kaldığı, Balıkesirspor'lu futbolculara saldırıldığı, taraftarlarımızın taşlandığı ve otobüslerinini tahrip edildiği, valinin bile stad odasında mahsur kalarak dışarı çıkamadığı olaylar son bulmuş, ortalık sakinleşmişti. Her iki takımın da geleceğini etkileyecek bu önemli maç, 1.lige çıkacak takımı, kalan 3 maçlar sonucunda alınacak puanlara bırakmıştı. Ancak bu olaylardan sonra Boluspor'a Federasyonca hiçbir ceza verilmemesi, uğradığımız en büyük haksızlıklardan birisi olacaktı...
Saha içerisinde saatlerce bekletilen ve güvenlik sebebiyle dışarı çıkarılamayan Bal-Kes taraftarına, jandarma tarafından makarna dağıtılarak karınlarının doyurulması, bu maç sonunda taraftarımızın yaşadığı ilginç olaylardan bir tanesiydi.




11 MAYIS 1970
FUTBOLCULARIMIZA iLAÇLI YEMEK VERiLDi..!
Maç sırasında yaşananları anlatırken, sahaya çıkan Balıkesirspor'lu futbolcuların yüzlerinin sapsarı olduğunu ve bitkin bir halde göründüklerini söylemiştik. Coşkun Özarı'da, maç için Milliyet Gazatesi'nde yazdığı yazısının bir bölümüde, Balıkesirspor'lu futbolculardan, "..Sapsarı yüzlerle, heyecanlı ve kaskatı futbolcuları vardı sahada..." şekline bahsetmişti.
Bu olayın sebebinin ne olduğu maçtan sonra Genel Kaptan Kaya Avni Sağlıkçı'nın verdiği demeçle ortaya çıktı; "Futbolcularımıza ilaçlı yemek verildi..!" Sağlıkçı yaptığı açıklamada şöyle devam ediyordu: "...Düzce'de yediğimiz yemeklere ilaç karıştırıldı. 8 oyuncumuz ishal oldu. Sahadaki bitkinliğimizin tek sebebi bu. Kızılcahamam'dan Düzce'ye sapasağlam geldik. Maçtan bir gün önce, saat 17'den itibaren Bolu'lu taraftarlar görünmeye başladılar. Otele gelenler vardı. Ne oldu ne bitti bilmiyoruz. Bütün seyircilerin gördüğü gibi futbolcularımız maçı zor bitirdi..."

Gerçekten de, Balıkesirspor kafilesi Düzce'de kaldığı otele güvenmekle çok büyük bir hata yapmıştı. Otelin ismi sır gibi herkesten saklanmasına rağmen, Genel Kaptan Kaya Avni Sağlıkçı'nın da bahsettiği gibi, maçtan bir gün önce Bolu'lu taraftarlar otel çevresinde görünmeye başlamışlardı. Balıkesirspor'un kaldığı oteli öğrenme imkanları olmayan Bolu'lu taraftarlar, otel personeli veya otel yönetiminin bu bilgiyi sızdırmasıyla kaldığımız otelin yerini öğrenmişler, her türlü hile ve sinsilikle futbolcularımızın yiyeceği yemeklere ilaç karıştırmışlardı. Kamp çevresinde Bolu'lu taraftarları gören ve varlığından haberdar olan Balıkesirspor yönetimi ise böyle bir olayın olabileceğini akıllarına getiremedikleri için, futbolcularımız farkında olmadan ilaçlı yemeği yemişler ve akabinde ishal olarak halsiz düşmüşlerdi. Halsiz düşen futbolcularımızın maçta bir varlık gösterememesi ve sapsarı yüzlerle ayakta dahi zor durmaları maçı izleyen herkesin dikkatinden kaçmamıştı. Bu olaya rağmen maçtan yenilmeden ayrılmayı başarabilmiştik. Maçta Boluspor'un inanılmayacak pozisyonları bile gol yapamaması ve Balıkesirspor'u yenememesi, buna rağmen Bal-Kes'in tek ciddi atakla golü atması ve yenilmemesi belki de ilahi adaleti gösteriyordu. Yönetimimizin daha dikkatli olup bu tür bir olaya sebebiyet vermemesi durumunda hiç şüphesiz Boluspor karşısında alacağımız skor çok daha farklı olacak, büyük ihtimalle galibiyetle dönceğimizi bu deplasman sonrası şampiyonluğumuzu bir ölçüde garantileyecektik. Boluspor camiası, yaptığı bu tür pisliklerle yetinmeyecek, lig sonunda şampiyon olabilmek için şike dahil her yolu deneyecekti...
Bolu'da çıkan olaylar Balıkesir'de de büyük infial yaratmıştı. Balıkesir'den maç için Bolu'ya gidenler, yaşadıkları olayları diğer Balıkesirliler ve taraftarlarla paylaştıkça Bolu'ya duyulan öfke giderek büyüyordu. Bolu'da yaşananları protesto etmek için bir yürüyüş yapılması dahi gündeme gelmişti. Öfkelerini bir şekilde yansıtmak isteyen Bal-Kes'li taraftarlar yaptıkları açıklamalarda Boluluların yaptıklarını kınarken, gene de şampiyonun Balıkesirspor olacağına inandıklarını söylüyorlardı.
Taraftarlarımızın yapmayı düşündüğü protesto gösterisine ise, emniyet tarafından izin verilmemişti.

Balıkesirspor taraftarlar artık 3 hafta sonra kazanacağımıza inandıkları şampiyonluğu beklemeye başlamışlardı..


Boluspor cephesi ise, olaylar ile ilgili olarak Federasyonu suçluyor ve yabancı hakemi bahane ediyordu. Hakemin genel olarak yanlış bir karar vermediği ve temiz bir maç yönettiği ise ortadaydı. Ancak Boluspor'un amacı başkaydı. Suçlu durumda olan Boluspor, kendisine ceza verilmemesi için kabahati Futbol Federasyonu'na atarak "Yavuz Hırsız"ı oynuyordu.


Nitekim bu kadar büyük olayların çıktığı bir maç sonrasında Boluspor'a en az 1 maç saha kapatma cezası verilmesi gerektiği halde, Futbol Federasyonu Boluspor'a hiçbir ceza vermeyerek onları adeta ödüllendiriyor, hatta aynı hafta oynanan Giresunspor-Kütahyaspor maçında olaylar çıkınca Giresunspor'un sahası 1 maç kapatılacak, bir hafta sonra Boluspor'la kendi sahasında oynayacak olan Giresunspor, bu maçı Kayseri'de oynamak zorunda kalacaktı...


PARA - ŞiKE, iŞTE BOLU iŞTE...
1969-70 sezonunun son 3 maçına girilirken, Balıkesirspor'un rakipleri, Feriköy, Giresunspor ve Ülküspor (D) iken, Boluspor ise Giresunspor (D), Ülküspor ve Tarsus I.Y (D) ile karşılaşacaktı. Bir önceki sayfada belirttiğimiz gibi, Balıkesirspor maçından sonra çıkan olaylar sonucunda Boluspor'a saha kapama cezası verilmesi gerekirken herhangi bir ceza verilmemiş, buna rağmen bir sonraki maçında deplasmanda oynayacağı rakibi Giresunspor'a, Kütahyaspor maçında çıkan olaylar sebebiyle saha kapama verilmiş ve maç Kayseri'ye alınmıştı. Boluspor, Kayseri'de oynadığı Giresunspor maçında rakibiyle 0-0 berabere kalmış, Balıkesirspor'un da Feriköy'ü Balıkesir'de 2-0 yenmesiyle puanlar eşitlenmişti. Aynı sezonu 4.sırada bitiren ve güçlü bir takım olan Giresunspor bu maçı Giresun'da oynasaydı muhtemelen Boluspor'u yenecek ve puan farkıyla biz öne geçecektik.. Ama 1969-70 sezonunda, adalet maalesef hiç olmayacaktı..
Takibeden hafta Balıkesirspor'umuz evinde Giresunspor'u 1-0 yenerken, Boluspor'da sahası kapatılmadığı için kendi sahasında küme düşen Ülküspor'u 5-0 yenmiş ve averajını bizim üzerimize çıkarmıştı. Artık herşey son haftaya kalmıştı...

Son haftada, Boluspor Tarsus I.Y deplasmanına giderken, Bal-Kes ise deplasmanda son sıradaki Ülküspor ile karşılaşacaktı. İzmir'deki maça binlerce taraftarıyla giden Balıkesirspor, Haldun'un attığı golle ilk yarıyı 1-0 önce kapatırken, Tarsus'dan gelen haber de, Tarsus I.Y-Bolu maçının ilk yarısının 0-0 bittiği şeklindeydi. Bu arada birçok Bal-Kes'li taraftar da Tarsus'a gitmişti ve Tarsus I.Y'na destek veriyordu.



Maçta tribünlerin yarısı da Boluspor taraftarlarınca doldurulmuştu. İkinci yarıların başlamasıyla birlikte heyecan da doruğa çıkmıştı. Tarsus daki maçta, garip şeyler oluyor, ilginç goller atılıyordu. Yan taraftaki bir gazete küpürü de, gollerin tuhaflığından dem vurumadan geçememişti.. (Kırmızı yuvarlak içindeki bölüm..)


 Ve maçlar bittiğinde Tarsus'u ikinci yarıda attığı gollerle 2-0 yenen Boluspor averajla şampiyon olurken, Ülküspor'u deplasmanda 1-0 mağlup eden Bal-Kes ise 2.sıra da ligi tamamlıyordu.. Maç bitiminde tüm futbolcularımız ve taraftarımız gözyaşlarını tutamazken, ortaya çıkan tablo yürekleri dağlıyordu.. Tüm sezonun emeği sadece birkaç gol farkla yokolup gidiyordu. Balkes ağlamasın da kim ağlasındı..

Tarsus'daki maçı izleyen binlerce Tarsus'lu ve Balıkesir'li seyirci, Boluspor'un maçı nasıl kazandığını gördüğünden, maç sonunda "Şike, maçı sattınız" tezahüratıyla olayı protesto etmiş ve Bolu'ya sahada şampiyonluk turu attırmamıştı..


Tarsus I.Y-Boluspor maçındaki şike olayı maç bittikten birkaç gün sonra gündeme bomba gibi düştü. Maçı Boluspor'a satmak için para alan futbolculardan birisi olan Kemal, vicdan azabına daha fazla dayanamayarak, 3 arkadaşıyla birlikte Boluspor'dan para alarak maçı sattıklarını itiraf etti ve bu itiraf noter huzurunda da tespit edildi.
Bu futbolcular daha sonra aldıkları parayı da klübe teslim ettiler ve tüm bu olanlar noter huzurunda tespit edildi. Ve olayın ortaya çıkışıyla birlikte Federasyon olaya el koydu



 


Federasyonun ve dönemin Gençlik ve Spor Bakanı İsmet Sezgin'in de bu olaya el koymasıyla birlikte, Tarsus'a hemen bir müfettiş gönderildi. Olayın araştırılması ve olayla ilgili kişilerin ifadelerinin alınması sürerken, Boluspor cephesi yaptığı şikeyi inkar ediyor, hatta yüzsüzlüğünü daha da ileri götürerek parayı Balıkesirspor'luların verdiğini iddia ediyorlardı. Olayın Balıkesir'de duyulmasıyla birlikte Balıkesir adeta ayağa kalkmış, nihayet adaletin yerini bulacağı inancıyla şampiyonluk havasına girilmişti. Olayın belediye hoparlörleriyle duyurulmasının ardından Ali Hikmet Paşa meydanında toplanan Balıkesirsporlu taraftarlar, olayı bir miting havası haline getirmiş, burada konuşan Balıkesirspor'lu idareciler şampiyonluğun Balıkesirspor'a verilmesi gerektiğini haklı olarak dile getirmişlerdir. Artık federasyonun vereceği karar bekleniyordu..


Birkaç gün sonra da, şike yaptıklarını itiraf eden Tarsus'lu futbolculardan ikisi olayı daha sonra inkar etmiş, baskı altında olduklarını iddia etmişlerdi.

Ancak federasyonun kararı geciktikce gecikiyordu. 1 hafta, 2 hafta, 3 hafta... Haftalar geçiyor ancak Futbol Federasyonu bir türlü kararı açıklamıyor, sürekli erteleniyordu. Olayın patlak vermesinden yaklaşık 1 ay sonra Futbol Federasyonu kararını açıkladı: "Maçta şike yok, para alan futbolculardan Kamil ve Kemal ömür boyu futboldan men edilmiştir.."

Bu kararla federasyon kendi kendini yalanlıyordu. Madem şike yok, niye 2 futbolcuya şike yaptığı için men cezası verildi?. Madem men cezası verildi, neden maçta şike yapıldığı kabul edilmedi?
Tabi bu soruların üzerine gidecek, federasyona bu baskıyı yapacak Balıkesirspor camiasından başka hiçbir güç yoktu. Ulusal basın da bu olayın üstüne gitmedi veya gidemedi ve olay bu şekilde utanç verici bir biçimde tescil edildi. Federasyonun yaptığı açıklamalardan bir tanesi de, Boluspor'un karar defterinde, Tarsus maçı karşılığında ilgili futbolculara yapılan ödeme şeklinde bir ibareye rastlanmadığı için şikenin kabul edilmediği şeklindeydi. Yani şikeyi yapan Boluspor, klüp defterine de bunu yazacaktı ki şike kabul edilsin. Bu kadar komik bir gerekçeyi öne süren ehliyetsiz Futbol Federasyonu'na bir tane ulusal gazete de çıkıp soramadı;
"Şikenin belgesi mi olur??"

Haftalardır şampiyonluğumuzun tecilini bekleyen ve buna inanan Balıkesir halkı, bu kararın açıklanmasıyla birlikte tam bir şok ve hayal kırıklığı yaşadı. Bu haksız karar isyan eden Balıkesirlilerin galeyana gelmesiyle birlikte şehirde büyük olaylar çıktı.

 Zamanın anarşik ortamından da yararlanan bazı kimselerin de kışkırtmasıyla olaylar iyice tırmandı ve özellikle parti binaları ve resmi kurumlar taşlandı, tahrip edildi. İzmir-İstanbul karayolunda oturma eylemi yapılarak trafik kapatılmıştı. Akşam saat 18'den sonra başlayan olaylar artarak sabaha kadar devam etmiş, toplum polisi ve jandarma olayları önlemekte güçlük çekmişti. Takibeden birkaç günde de, ilk gün kadar olmasa da ufak çaplı olaylar ve protestolar gerçekleşmiş, Balıkesir halkı yapılan haksızlığa tepkisini ortaya koymuştu.. Şikeyi protesto için, binlerce Balıkesir'linin katılımıyla bir "Şikeyi Tel'in Mitingi" düzenlenmişti.


Olayın ertesi günü bir grup Bal-Kes taraftarı klüp kapısına barikatlar kurarak kapıyı kapatmış, klüpteki bayrağı da yarıya indirmişti. İlk şoku atlatan Balıkesirspor'lu idareciler de, karar karşısında Ankara'ya hareket ederek Federasyon nezlinde girişimde bulunmuşlardı...

Ama tüm bu yapılanlar ve çabalar kararı değiştirmeye yetmeyecek, göz göre göre, bir takımın şikeyle 1.lige çıkışı ve diğer bir takımın mağduriyetine göz yumulacaktı..


Evet sevgili Balıkesirsporlular, kuruluşunun 3.yılında, 1.lige çıkması elinden şike ve hileyle alınan, tertemiz şampiyonluğu çalınan Bal-Kes'in, 1969-70 sezonunda 1.lige çıkmış olsaydı şimdiki konumu muhakkak çok farklı olacaktı. Arkasında muazzam bir destek olan ve güçlü kadrosuyla yıllarca 1.ligde mücadele edebilecek bir klübümüz vardı. Ama yapılanlar, Balıkesirspor'un geleceğini de yoketti. Balıkesir halkı ve Balıkesirspor, şampiyonluk için 5 yıl daha beklemek zorunda kaldı.. Daha sonrası da malum.. Amatör kümeye kadar düşen bir efsane takım.. O yıllarda yaşananlara bakıp, şimdilerde neler yaşadığımızı karşılaştırdığımızda arada dağlar kadar fark olduğunu üzülerek görüyoruz. Toplum yapısı değiştikçe, Balıkesirspor'da zayıfladıkça zayıfladı..
Bu yazı dizisi, geçmişten biraz olsun ders almak ve, 32 yıl önce yaşanan o günleri, yaşamayanlar ve bilmeyenler için hazırlandı. Özellikle Balıkesirspor'a sahip çıkması gerekenler, bu yazı dizisini iyice okusunlar ve Balıkesirspor'un ne olduğunu, yokedilemeyeceğini anlasınlar istiyorum. Sonuna kadar okuma gayretini gösteren tüm Bal-Kes aşıklarına da teşekkür ediyorum.

ÖNCE BALIKESiRSPORLUYUZ...!

SON


Hazırlayan: Levent Başarkanoğlu

 

Gayriresmi Balıkesirspor Arşivi 1966-2017